{ "title": "Kanda Trombosit Düşüklüğü", "image": "https://www.trombosit.gen.tr/images/kanda-trombosit-dusuklugu.jpg", "date": "19.01.2024 01:22:34", "author": "Gülistan Ateş", "article": [ { "article": "
Kanda Trombosit Düşüklüğü, Kanın içinde bulunan trombositin yüz elli bin değerinin altında olması, kanda trombosit düşüklüğüdür. Bu hastalık Trombositopeni olarak adlandırılır. Bu değerin yüz bine kadar düşmesi durumunda kanama riski başlar. Bunlar içinde herhangi bir darbeye maruz kalmadan kendiliğinden kanamalar oluşur. Bu kanamalar burun, cilt ve diş eti kanaması ile başlamaktadır. Bununla birlikte ciltte döküntüler, morarmalar, kırmızı tonda lekelenmeler oluşur. Kemik iliğinde trombositleri yapan ana hücrelerde düşüklük ve kalite anlamında yetersizlik doğuştan itibaren olmaktadır. Doğuştan trombosit sayısı düşük olur. Radyoterapi, kimyasal maddeler, kemoterapi ve bazı enfeksiyonlardan sonra trombosit üretimi yavaşlayabilir ya da hiç üretilemez. Dalağı büyümekte olan hastalarda trombosit üretimi çoğu zaman durabilir.

Kanda trombosit düşüklüğü nedenleri arasında; dalağın normal fonksiyonlarını yerine getirememesi, kana bağlı bağışıklık sistemi hastalıkları, kemik iliği hastalıkları, aşırı derecede ve düzenli olarak alkol tüketimi, bazı ilaçlar ve bazı bakteriler sayılabilir. Trombosit düşüklüğünün belirtileri arasında idrarda kan, küçük darbelere karşı aşırı morarma, yüzeysel kanamalar, meydana gelen kanamaların uzun sürmesi ve burun kanaması ilk sıralarda gelmektedir. Kanın pıhtılaşmasına neden olan trombosit düşüklüğü genellikle yaraların kanamasının gerekenden daha uzun sürmesine ve kanın pıhtılaşmanın gecikmesine neden olur. Kanda150-350 bin arası trombosit seviyesi normal kabul edilir. Test sonucunda 150 binden az olan ölçümler trombosit düşüklüğüne işarettir. 20 binden az çıkan ölçümler ise kişi sağlığı açısından tehlikeli olarak kabul edilir. Dalağın bazı hastalıklara bağlı olarak büyüme göstermesi de trombosit düşüklüğü nedenleri arasında yer alır. Kemik iliklerinde üretilen trombositler, ilikleri etkileyen hastalık durumlarında üretilemez veya üretimi yavaşlar hatta üretimi bazı kişilerde durur diyebiliriz. Gebelik döneminde kadınlarda trombosit seviyeleri düşük çıkabilir. Ayrıca alkol tüketimi de trombosit üretimini yakından ilgilendirir. Eğer Doktor fiziksel muayene sonrasında trombosit düşüklüğünden şüphe ediyor ise tam kan sayımı isteyebilir. Kan sayımında kırmızı kan hücresi, trombosit, beyaz kan hücresi ve plazma değerlerine bakılır.

Kanda Trombosit Düşüklüğü Tedavisi Nasıl Yapılır?

Eğer kişide trombosit değerleri normal aralığın çok altında değil ise tedaviye gerek duyulmayabilir. Eğer trombosit değerleri 30-20 bin altında ise trombositopeni teşhisi konulur ve kişiye göre tedavi süreci başlatılır. Tedavide bütün hastalıklarda tedaviye başlandığı gibi, ilk olarak trombosit düşüklüğüne neden olan bunun altında yatan hastalık tespit edilir ve ilk olarak bunların tedavisi yapılırılır. Buna ek olarak kimi kişiler için kan nakli yapılabilir.

Tedavi, trombositopeni'nin oluşum şekline göre değişebilir. Bu durumda yol açan nedenler öncelikle tespit edilip ve ortadan kaldırılmalıdır. Doğuştan trombosit düşüklüğü veya trombosit yapan hücrelerde, erişkin yaşlarda oluşan yetersizliklerde değişik ilaç tedavileri yapılmaktadır. Lösemi, kanser hücrelerinden dolayı oluşan trombosit düşüklüğünde, öncelikle esas hastalık tedavi edilmelidir. Kontrolsüzce damar içinde pıhtı oluşumu yapan hastalıklarda ise ilk önce plazma değişimi yapılmaktadır. Enfeksiyonlara bağlı trombosit düşüklüğünde ise ilaçlara ara vermek gerekir. Bu hastalarda kimi zaman kortizon verilebilir. Dalak büyümesi sonucu gelişen trombosit düşüklüğünde, dalak cerrahi operasyon ile alınmaktadır.

Bu konuda rahatsızlığı olanlara, yeme içme konusunda herhangi bir diyet önerilmez. Ancak kullanılan bazı ilaçlar ve yiyecekler kanama riski doğurabilir. Ağrı kesici ilaçlar, aspirin gibi ilaçlar kullanılmamalıdır. İlaçlar ve bazı yiyecekler için doktordan bilgi almak gerekir.
" } ] }