{ "title": "Trombosit Hastalığı", "image": "https://www.trombosit.gen.tr/images/trombosit-hastaligi.jpg", "date": "19.01.2024 18:00:03", "author": "Yücel", "article": [ { "article": "Trombosit hastalığı, tıptaki diğer ismi ileİdiopatik Trombositopoenik Purpura yani ITP hastalığı, kanda bulunan trombosit sayısının düşüklüğü ile ortaya çıkan bir hastalıktır. Trobositler kanda bulunan ve kemik ilikleri tarafından üretilen kanamalarda kanın durdurulması için gerekli olan kan elemanlarıdır. Normal kan değerleri ölçümlerinde en düşük 150,000 en yüksek 400,000 tormbosit değeri vardır, 150,000 trombosit değerinin altı değerlerde trombositopeni hastalığı 50,000 değerinin altı işe vücutta kanamalar başlar, 400,000 ve daha üzeri kanın damar içerisinde pıhtılaşması ve damar tıkanıklıkları hastalığının sebepleri arasında olmaktadır.

Kandaki toromosit düşüklüğüne bağlı trombositopeni yani ıtp hastalığı, nedeni tam olarak bilinemeyen hastalıklar arasındadır, trombositlere karşı vücudumuzun savunma sistemi antikorlar trombositleri virüs olarak algılamaları ve etraflarını sararak karaciğer ve dalak tarafından parçalanmalarını sağlamaları yüzünden trombosit sayısında yetersizlikler ve düşüklükler oluşmaktadır. Trobositlerdeki bu düşüklükler 1 mm küpünde 50,000 trombosit seviyesinin altına inmesi ise durdurulamayan kanamaları da birlikte getirmektedir. Itp hastalığı kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen bir hastalık olmakla birlikte kadınlarda hamilelik süresinde bu artış daha fazla olmaktadır. Çocuklarda ve bebeklerde de görülebilen bu hastalık, yetişkin insanlardan faklı olarak tedai edilme süreci vardır. Çocuklarda ve bebeklerde oluşabilecek ıtp hastalığı, çocuk ve bebeklerde çabuk iyileşmesine rağmen, yetişkinlerde kronik olma eğilimi vardır.

Trombosit Hastalığı Kan sayımları, Fizik muayene bulguları ve kan testleri sonuçlarının incelenmesi neticesinde ön tanı konulabilmektedir, tam kesin tanı ise diğer trombositopeni yapan kemik iliği kanseri, dalak hastalıkları, hepatit hastalıkları gibi hastalıkların bulunmadığının araştırılması gereklidir. Bütün bu test ve bulgulardan sonra başka bir hastalık bulgusu olmadığı teşhisi olmaması durumunda, kanda trombosit oranı düşük iken Kemik iliğinde anormal hücre üretimi görülmesi ve megakaryositlerin bulunması halinde ıtp tanısı konulabilir.

Itp tanısı konulmuş hastaların trombosit değerleri 30.000 - 50.000 değerlerin altına düşmesi ve kanamaların başlaması durumunda tedavi süreci başlatılmaktadır, bu değerlerin üzeri bulgularda tedavi gerektirmez. Trombositopenik rahatsızlıkların tedavisindeki asıl hedef, Trombositleri antikorların baskısından kurtarıp antikor üretimini baskı altına alıp dalakta trombositlerin parçalanmasını durdurmaya yöneliktir. Bu amaçla kortikosteroid türü kortizon ilaçlar, intravenöz - immünglobulin, anti-D ve kanama durdurma süspansiyonları kullanılmaktadır. Bütün bu ilaçların etkisiz kalması ve istenilen etkinin sağlanamaması durumunda, trombositlerin parçalandığı yer olan dalağın alınması söz konusu olabilir. Genellikle bu operasyon sonucu trombosit oranı güvenli bir seviyeye gelmektedir.

Trombosit hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir kesinlikle aile içinde yaşadığınız kişilere bulaşmaz. Hamilelik döneminde bebekte yaşanan trombositopeni ise anneden bir miktar antikorun bebeğe geçmesinden kaynaklanır ve hayati bir tehlike yaratmaz ve kısa zamanda düzelir. Itp hastalığı kişiye özgüdür ve bulaşma riski olmayan bir hastalıktır.
" } ] }