{ "title": "Trombosit Normal Değeri", "image": "https://www.trombosit.gen.tr/images/trombosit-normal-degeri.jpg", "date": "19.01.2024 16:37:04", "author": "Begüm Eser", "article": [ { "article": "
Trombosit, onlarca kan hücresinden sadece bir tanesidir. Kanın en küçük hücreleridir. Halk arasında kan pulcukları olarak da adlandırılır. Trombositlerin asıl görevi kanın pıhtılaşmasını sağlamaktır. Kanın pıhtılaşması kanamanın durdurulmasını sağlamaktadır.

Kanın pıhtılaşması için trombositlerin sayısının yeterli miktarda olması gereklidir. Kanda bir mm3'te 150.000-400.000 adet trombosit normal değeri sayılmaktadır. Trombositlerin miktarının 150.000/mm3'ün altında bulunması durumuna trombositopeni (Trombosit azlığı) denir. Trombosit sayısı azaldığında agregasyonları yani birbirlerine yapışmaları ve yeteri miktarda tıkaç oluşturmaları zorlaşır. Bununla ilişkili olarak özellikle travmalardan sonra kanamaların süresi normalinden uzun sürer. Trombosit miktarı 50.000/mm3'ün altında bir değere düşmedikçe genellikle semptomlar ortaya çıkmaz. Bu değerin altında bulunduğu zaman travmalardan sonra çok kolay şekilde morarmalar gerçekleşebilir. Trombosit miktarı 30.000/mm3 altına düştüğü zaman diş eti ve burun kanamaları meydana gelebilir. Kadın hastalarda uzayan âdet kanamaları görülebilir. Trombosit 10.000/mm3'ün altına düştüğü zaman kendiliğinden ciltte noktasal şekillerde veya ekimoz şeklinde kanamalar gözlenebilir. Hayatı tehdit eden kanamalara da neden olabileceği için müdahale gereklidir.

Tromositlerin 450.000/mm3'ten fazla olmasına trombositoz denir. Sekonder veya primer olabilir. Sekonder olana reaktif, primer olana ise esansiyel trombositoz denir. Esansiyel trombositoz myeloproliferatif bir hematolojik hastalıktır. Genellikle asemptomatiktir. Ancak bazı hastalarda tromboza dönüşebilir. Trombozlar da bulundukları yerden koparak emboli olarak akciğerlere, kalbe ve beyne gidebilir. Özellikle 750.000 - 1.000.00/mm3'ten fazla ise hastanın inceleme altına alınması gereklidir. Yüksek trombosit seviyeleri kesinlikle klinik bir problem olduğu anlamına gelmez. Ancak yine de yüksek olan değerlerin başka bir nedene bağlı olup olmadığını ortaya çıkarmak için hastanın tıbbi geçmişine de bakmak gereklidir. Genellike inflamasyon durumlarında trombosit sayıları artar. Çünkü akut inflamasyon durumları trombosit yapımı için bir ana uyarandır. Trombositoz hastalarının tedavisinde genellikle halk arasında kan sulandırıcı olarak bilinen antiagreganlar kullanılır. Antiagreganların en iyi bilineni aspirindir. Aspirin doza bağlı olarak etkisini gösterir. Düşük dozlarda kan sulandırıcı yüksek dozlarda anti enflamatuvardır.
" } ] }